Tag Archives: Urban morphology

Kolhapu’r’ome

 

Here is a short text written by a student of my Urban Morphology course at Sapienza University of Rome.
It seems very interesting to me. It gives the idea of how a student from another culture can see, read, interpret Rome. And how you can love Rome in different ways.
I would be pleased if my lectures have contributed to this feeling and that of others of my wonderful U.M. students.

Kolhapu’r’ome

by Nirmiti Sanjay Sutar

I remember everything passing fast through my sight, the stone door ‘wadas’, the huge ‘kamans’, Charles Mant, the streets shrinking and widening, the river flowing, the craftsmen sitting, the people walking and some trees running; all behind as I drove ahead on my purple motorbike. Although now everything rushes so slow; the different church facades, the ‘palazzos’ and ‘piazzas’, Michelangelo Buonarroti, the streets leading to narrow bridges under which the river stalling, the craftsmen standing, the people walking and the gardens humming; all simmering as I walk in my purple laced black shoes. It’s only the letter ‘R’ which stands at horizon of the dyad_Kolhapur and Rome. The horizon sharing the real mirages of heritage.
The Panchganga river my favourite, gushes down to form my birthplace; Kolhapur. The morphological advancement on the grounds of Bramhapuri civilisation, the puzzle pieces of which are in the glass boxes of point arched pinnacles of the Town Hall. The puzzle is laid still deep inside, boundaries of which are still unknown encroached by social factors and stigma, which can back down to resurrect the substrata. The substrata which narrates the origin, the form, the evolution of base buildings perhaps also the reasoning behind why exactly we still plan our wadas with a courtyard inside! The Tiber river my favourite, slow-paced down to form my learn-place; Rome. The recorded morphological advancement on the grounds of one of the ancient civilizations, ‘the Roman civilization’. The fabric of which is learnt by Saverio Muratori who interpreted the origin of base buildings in the urban fabric of Rome. The substrata never died in the first place and which is still conserved in the form of ruins and forums. Maybe this is why Gianfranco Caniggia, his assistant, never really needed to reason his contemporary design lines on the urban base fabric of Rome. Heritage is neither quantitative nor qualitative, what matters is its existence.
Existence has always been in the court of evidence. Those courts are sometimes known as religious structures; the structures where the ‘existence’ is portrayed through the language of spaces_sometimes tall soaring volumes of church or dark acute cubicles in temples. As contented as it feels inside the spaces, experiencing this dyad in its non improvised form in kolhapu’r’ome defined my ‘casual trips’ to ‘curiosity trips’. Someday, every week passing through narrow streets of Mahadwar lined up with mannequins draped in sarees, fruit boys and flower girls sitting at the mouth of Kapilteerth market, shopkeepers from a height inviting you to buy garlands, coconuts and green choli, I often dropped off my footwear at the threshold to enter the frame, the darwaja that passively encloses an architectural nodal space temple of Mahalaxmi standing like a massive sculpture. The crowd surrounding you and the wait to see ‘her’ face often tricks us into unseeing the transition of transcending hierarchy of volumes intertwined with the rhythm of square columns whose edges we often brush off with our hands to move upfront in line without noticing that they are already rounded off with thousands of devotees.

KENT MORFOLOJILERI

 

https://zoom.us/meeting/register/tJ0qcu-tpjoiG9f07oL07mNxBAwtzJdJt98b

‘KENT MORFOLOJİLERİ’

 

Kentsel Form Araştırmalarında Çok Boyutlu Yaklaşımlar

Kentsel biçimlenmeye ilişkin araştırmalar yirminci yüzyıl dönümünden başlayarak coğrafya, sanat tarihi, kent planlama ve mimarlık disiplinleri içerisinde gelişmeye başlamış, yüzyılın ikinci yarısında ise Büyük Britanya’da coğrafya disiplini altında, kıta Avrupası’nda çoğunlukla mimarlık disiplini altında gelişen kentsel morfoloji araştırmaları bu disiplinlerin kuramsal ve yöntemsel çerçeveleri içerisinde gelişimini sürdürmüştür. 

İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da yıkıma uğramış veya sağlıksız bulunan kent parçalarının yeniden inşasına yönelik işlevselci ve modernist uygulamalar karşısında, kentlerin tarihi merkezlerinin, geleneksel kent dokularının korunarak geleceğe taşınması amacıyla kentsel morfoloji ve tipo-morfoloji araştırmalarının alternatif kentsel tasarım ve mimarlık yaklaşımlarının geliştirilmesine ışık tuttuğu görülür. İtalya’da mimarlık disiplini içerisinde Roma ve Venedik okulları çevresinde ortaya çıkan tipo-morfoloji çalışmaları, Fransa’da özellikle Versailles Mimarlık Okulu çevresinde sosyolojik boyut kazanır. Bu öncü çalışmalardan bugüne kentsel morfoloji tarihsel olarak uygulama disiplinleri ile etkileşim içerisinde olagelmiştir. Kuram ve kılgı arasındaki yakın ilişki, bir araştırma alanı olarak kentsel morfolojiyi değişen meslek pratiği ve onun farklılaşan gündem ve bakış açılarına koşut dönüştürerek geliştirmiştir.

Kurulduğu 1994 yılından bu yana hızla büyüyen Uluslararası Kentsel Form Semineri (ISUF) küresel düzeyde gelişirken aynı zamanda yukarıda anılan çeşitlenmeyi de bünyesinde barındırmış, bu süre içerisinde gerçekleşen hızlı büyüme, içsel dönüşümü de beraberinde getirmiştir.

Coğrafya, tarih, planlama ve mimarlık öncülüğündeki disipliner çeşitlilik ve alanlar arasındaki etkileşim sayesinde salt konusal (tematik) değil; yöntemsel çeşitliliği de ortaya çıkarmış ve beslemiştir. Zamanla niceliksel araştırma yaklaşımları, baskın niteliksel araştırma yöntemlerine seçenek oluşturmakta ya da sentez bakış açılarının oluşturulmasının önünü açmaktadır.

Özgün ortaya çıkış noktası geleneksel merkezlerin kent dokuları olan kentsel morfoloji, bir dönem sonra modern kent dokularını ve kent çeperlerini de araştırma gündemine katarak bağlamsal çeşitliliğini artırmış, bilgi altyapısını geniş bir alana taşımıştır. Hızla artan uluslararası katılımlarla batı-merkezli bir yazından, gelişmekte olan ülkeleri de bünyesine katan, sosyo-kültürel açıdan çoklu ve zengin bir bakış açısına doğru evrilen bir araştırma alanı ile karşı karşıyayız.

Coğrafi Bilgi Sistemleri’ne (CBS) ek olarak, hesaplamalı tasarım yöntemlerindeki gelişme, morfolojiyi çözümleyici (analitik) bir disiplin olmanın ötesinde üretken (generative) bir araştırma alanı haline getirmektedir. Bu durum, morfolojinin bilgi alanını, gerçek kentsel biçim ve yapılardan, kurgusal geometrinin kural temeli, soyut ve algoritmik dünyasına açmakta; mekansal araştırmanın geleceğe dair yorum gücünü artırmaktadır.

Söz konusu eğilimler ışığında, Türkiye Kentsel Morfoloji Araştırma Ağı, ISUF’un kuruluşundan 25 yıl sonra kentsel morfoloji alanına yönelik genel bir değerlendirmeyi epistemolojik, yöntemsel, tematik ve disipliner açıdan ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Bu amaçla, üçüncüsü ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü ve Şehir ve Bölge Planlama Bölümü işbirliği ile 3-4-5 Mayıs 2021 tarihleri arasında düzenlenecek olan III. Kentsel Morfoloji Sempozyumu’nda aşağıdaki alt başlıklarda konu irdelenecektir:

  • Kentsel morfolojide yaklaşımsal çeşitlilik:

Okullar, yeni kuramsal çerçeve ve söylemler, çok boyutlu yaklaşımlar.

  • Disiplinlerarası çeşitlilik ve etkileşim:

Planlama, kentsel ve mimari tasarım, peyzaj mimarlığı, kentsel coğrafya ve kent sosyolojisi, kent ve mimarlık tarihi, kentsel ve kırsal koruma alanlarında kentsel morfoloji araştırmaları ve disiplinlerarası etkileşim.

  • Yöntemsel çeşitlilik:

Nitel ve nicel, betimsel ve üretimsel/tasarıma yönelik çeşitlilik bağlamında, farklı morfoloji, tipo-morfoloji, parametrik modelleme, mekân dizini (space syntax), coğrafi bilgi sistemleri yöntem ve tekniklerinin ayrı ve bir arada kullanımı, temsil yöntem ve araçları, haritalama, belgeleme ve görselleştirme biçimleri.

  • Bağlamsal ve sorunsal boyutlar:

Kent ve kır, merkez ve çeper, konut, sanayi ve kent merkezi bağlamlarında kentsel yenileme, dönüşüm, gelişim süreçleri.

  • Pedagojik çeşitlilik:

Kentsel morfolojinin kent planlama ve tasarımı, mimarlık ve peyzaj mimarlığı, kültürel mirası koruma, kentsel coğrafya vd. eğitim programlarındaki yeri, yaklaşım çeşitlilikleri ve geçişkenlikleri.

 

FORMATIVITA’ DELL’ARCHITETTURA

POLITECNICO DI BARI – CORSO DI TEORIE DELL’ARCHITETTURA – PROF. MARIANGELA TORCHIARULO

FORMATIVITA’ DELL’ARCHITETTURA

La lezione riguarderà una sintetica presentazione del metodo morfologico processuale come strumento di lettura critica della realtà costruita in divenire. Questa lettura è basata sulle nozioni di “formatività”, capacità di dare forma attraverso un processo dinamico di trasformazioni e “generatività” capacità di generare con un numero finito di regole, un numero potenzialmente infinito di forme. Verranno fatti alcuni esempi di lettura riguardanti il palazzo italiano e alcuni esempi di progetto derivato dalla lettura inteso come ultima fase di trasformazioni in atto.

 

locandina_STRAPPA_Raster